- önüne koymak
- v. dish up
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
ısıtıp ısıtıp önüne koymak — daha önce geçmiş bir olayı, bir işi, ileri sürülmüş bir düşünceyi sık sık tekrarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
takoz koymak — 1) aracın hareketini önlemek için tekerleklerden birinin önüne veya arkasına takoz yerleştirmek, takoz atmak 2) argo olacak işi engellemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısıtmak — i 1) Sıcak duruma getirmek Bak buraya, dedim, mangalda çay var, istersen ısıtır, içersin. M. Ş. Esendal 2) mec. Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek Orada kapkaranlık, soğuk geceleri ısıtan bir aydınlık vardı. S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İRAE — Göstermek, göstererek öğretmek. * Göz önüne koymak. * Gösteri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sağlamak — 1. i 1) Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık. H. Taner 2) Elde etmek, sahip olmak ... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük… … Çağatay Osmanlı Sözlük